AMAZON KADINI
Yeni görev yerimdeki ilk günümdü. Erken kalkıp okula vardım.
Bahçe kapısından girmek ne mümkün… Servis minibüsü girişi kapatmış…
Bekle bekle gideceği yok…
Sen erken kalk, bunca yolu aş, okulun kapısına dayan, içeri gireme…
Öfkelendim. “Bu densize haddini bildirmek boynumun borcu” dedim, indim arabadan… Minibüsün arka yan tarafından öne doğru yürüdüm. “Kardeşim sen ne yapıyor…” dedim, demedim, öğrencilerle ilgilenmeyi bir yana bırakıp başını çevirdi. Bana baktı. Sadece baktı.
İkna oldum. “Biraz daha beklesem ne çıkar”. Üç dört saniyelik o bakış, nasıl anlatsam taşıdığı tüm öğrenciler tehdit altında olan bir dişi kurt, bir Asena bakışı…
Ya da çocuklarını koruma içgüdüsüyle hareket eden Amazon kadını… Öyle baktı bana… İkna ediciydi. Hiçbir şey söylemedi. Sadece baktı.
Ben başkasına söylüyormuşum gibi öğrencileri indirmeye devam etti.
Ben makul bir insanım. Delip geçen bakışlardan tırstığım sanılmasın.
Girişi engellese de öğrencileri güvenle okula taşımakla mükellef bir hanımefendiyle tartışmaya girecek kadar kaba değilim.Yavaşça geri dönüp, arabama bindim, beklemeye devam ettim. Taa ki Bayan Amazon yolu açıncaya kadar.
Ve o sabah öğrendim ki başka bayan servis şoförleri de var. Hem de çok sayı da…
Artık trafikte önceliği onlara veriyorum.
Evet bu yörenin kadınlarında Amazon Kadınının ruhu var. Çünkü burası savaşçı kadınların yaşadığı Amazonlar Diyarı Terme…
“Heredot Tarihi”nde geniş yer bulan Amazonlar diyarı Terme… Heredot’a göre Amazonlar Thermedon (Terme Çayı) kenarında Themiskyra şehrini kurmuş ve burada yaşamışlar (Yakın zamana kadar Amazon festivalinin yapıldığı bugünkü Gölyazı köyü civarı olup Termenin 8 km güneyindedir). Ve bu kadın savaşçıların esir aldığı erkeklerden çocuk yaptığını, çocuk yaptığı erkekleri yani çocuğunun babasını ve de doğan çocuk erkek ise çocuğunu da öldürecek kadar acımasız olduğunu hatırlatmak isterim.
Yolunuz bir gün Termeye düşerse Amazon ruhunun yaşadığını göreceksiniz. Erkeklere özgü sanılan işlerin üstesinden kolaylıkla gelen kadınları, genç kızları gördüğünüzde şaşırmayın. Burası Amazonlar diyarı Terme…
Olur da gelirseniz Terme Miliç te Amazon tesislerinde mola verin… Girişte karşılayacak sizi Amazon kadını…
Hazır mola vermişken Terme pidesini mutlaka tadın… Girin içeriye… Sizi tesis müdürü Sadettin Güller karşılayacaktır. İlerleyin arka tarafa doğru… Miliç Çayı’nın ortasına kazıklar üzerine inşaa edilmiş kamelya da yiyin pidenizi… Yabani su kuşlarının yakınınızda uçtuğuna şahit olacaksınız. Suya bir parça ekmek atın ve izleyin. Terme pidesini neli olacağı konusunda tereddüt yaşarsanız, seçimi Sadettin Beye bırakın… Vejetaryenler için de pide mönüsü var. Kıymalı, kuşbaşılı veya peynirli ya da sucuklu pidede hep aynı inceliği, yüksek lezzeti bulacaksınız. Fiyatlar derseniz şaşılacak kadar uygun…
Bahse girerim pazılı Terme pidesi yemediniz. Kesinlikle tavsiye ederim. Pişman olmayacaksınız. Bir tarafına biraz kaşar, ortasına yumurta…
Dumanı
üzerinde geliyor. “Pazılı ne olacak” dedim bende şöyle kenarından tattım.
Yetmedi. Bir kişi için bir buçuk yaptırın. Pideden önce tadımlık yöresel
lezzetleri midenizin altına döşeyin. Lezzetin sırrı belki de ondadır. Terme
pidesine Susurluk ayranı yakışıyor. Şöyle köpüklü köpüklü...
Pideleri götürdünüz. Midenizde hala yer var. Ne yapacaksınız? Kalkıp gidecek
misiniz? Sakın ama sakın bu hatayı yapmayın. Adı Amazon tatlısı. Evet Amazon tatlısı isteyin. Havuç, ceviz, fındık,
fıstık, birazcık un ile yumurtanın uyumu ancak bu kadar olur. Olağanüstü…
Kenarında dondurma ile servis ediliyor. Tesis Müdürü Sadettin Bey bunu şeker hastalarının
bile tüketebileceğini söylüyor.
Başka seçenekleriniz de var. Benzer lezzetleri tadabileceğiniz. Samsun yönünden Terme’ye geliyorsanız Soğancı
Park, şehir içinde Özler Pide gibi yöresel lezzetleri tadabileceğiniz çok
sayıda lokanta var.
Size bir sır vereyim. Bu
lezzetlerin aynı coğrafyada bir arada bulunması tesadüf olamaz. İşin sırrı
Amazon kadınının yeteneğinde…
Hoşçalkalın…
Musa Özcan
Yorumlar